Bir Omurga Kanalı Darlığı Hikayesi
Bugün size gerçek bir hikaye anlatacağım. Hikaye dediğime bakmayın, bir hastamın, Mehmet Bey'in yaşanmış hikayesi. Aslında biz omurga cerrahları için oldukça sıradan fakat ameliyat korkusu yaşayan hastalarımız için bir o kadar umut verici, basit bir hikaye.
Birkaç ay önce tanıştım Mehmet Bey ile. Mehmet Bey, 75 yaşında, emekli bir edebiyat öğretmeni. Kapalı omurga kanalı darlığı ameliyatı konusunda bilgi almak için gelmişti. Son derece nazik tavırları ile beraber, biraz merak biraz da endişe içinde olduğu her halinden belliydi.
Öne doğru eğilerek yürüyordu. Yanında bir çanta ve bir de katlanır küçük bir sandalye vardı. Evet yanlış okumadınız, bir portatif, açılıp kapanan sandalye ile geldi.
Oturur oturmaz bana hayat hikayesini anlatmaya başladı. Uzun uzun konuşmayı, detaylı şekilde anlatmayı, belki mesleğinden gelen alışkanlık ile belli ki çok seviyordu. Bana da bu güler yüzlü öğretmeni hiç sözünü kesmeden, görmeye alışık olduğu saygı ile dinlemek düşüyordu. Anlattıkları yatılı okul anıları beni biraz çocukluk yıllarıma dahi götürdü.
Çok zor koşullarda okumuş, erken yaşta yatılı okula gitmek için memleketinden ayrılmış, gençliğinden beri hep çalışmış, neredeyse her yere yürüyerek gitmiş, gençliğinde sporla iç içe bir hayat sürmüş , ilerleyen yıllarda bahçe işleri ile ide ilgilenmiş.
Bana uzun uzun bahçesini, çiçeklere olan sevgisi ve yazı yazmaya karşı olan tutkusunu anlattı. Emeklilik döneminin başında bir hikaye bir de şiir kitabı yazmış.
Öğretmen olarak çalıştığı yıllarda hep emekli olduktan sonra doğup büyüdüğü memleketinde bir ev yapmayı, bahçesi ile ilgilenmeyi, çocukluğunu geçirdiği köylerde gezip dolaşmayı hayal etmiş. Sonunda da hayalini çocuklarının da yardımıyla gerçekleştirebilmiş, babadan kalan arazisine küçük bir ev yapmış, bahçesine en sevdiği çiçekleri özenle ekmiş.
Ancak yaş ilerledikçe, omurga kanalı darlığı hastalığıyla mücadele etmeye başlamış.
Omurga kanalı darlığı, omurilik ve sinirlerin sıkışmasına neden olan bir hastalıktır. Bu durum, bel, kalça ve bacaklarda ağrı, uyuşma, güç kaybı, yürüme zorluğu gibi şikayetlere yol açabilir.
Mehmet Bey, hastalığın ilk belirtilerini 60'lı yaşlarının başında, tam da emekliliğin tadını çıkartmayı beklediği yıllarda hissetmeye başlamış. İlk başta ağrıları hafif olduğu için önemsememiş, ancak zamanla ağrılar şiddetlenmeye başlamış. Bacaklarındaki ağrı nedeniyle zamanla eskisi gibi rahat hareket edemediğini, yürümekte güçlük çektiğini anlattı.
Bütün hayatını son derece hareketli olarak geçiren Mehmet Bey, artık bir yandan ağrılar ile boğuşuyor, diğer yandan da artık eskisi gibi dışarıya çıkmakta, yürümekte güçlük çekiyordu. Eğilip çalışamadığı için bahçesine bakamadığını, güzelim bahçesinin nasıl bakımsız hale geldiğini anlattı uzun uzun. Yıllardır görüştüğü insanlardan da, gidip gelemediği için uzak kalmaya başlamıştı. Hayalini kurduğu gibi uzun yürüyüşler yapıp çocukluğunu geçirdiği bahçelerde yürüyemiyor, ne bir düğüne ne bir yakınını ziyarete gidemiyordu.
Mehmet Bey, son aylarda artık evden dışarıya çıkmaktan bile çekiniyordu. Geçen sene en azından çarşıya pazara, alışverişe giderdim, neredeyse yarım saat yürürdüm fakat artık ekmek almaya bile çıkmaya gücüm yok, birkaç adım attıktan sonra ağrılarım başlıyor, çarşıya giderken bu yanımdaki sandalye ile gidiyorum, iki üç defa oturup ağrıların biraz daha hafiflemesini bekliyorum yürümeye devam edebilmek için diyerek anlattı durumunu.
Omurga kanallı darlığı tedavisi için ilaçlar, tekrar tekrar yapılan fizik tedaviler, belinden yapılan kortizon iğneleri pek işe yaramamış. Gittiği birkaç doktor ameliyat olmasını önermiş, Mehmet Bey ameliyat düşüncesinden devamlı olarak rahatsız olmuş, istememiş.
Mehmet Bey, ameliyat olmaktan oldukça korkuyordu. Bir gün, eskiden birlikte çalıştıkları bir öğretmen arkadaşı ile telefon. İle sohbet ederken, arkadaşı omurga kanalı darlığı ameliyatı olan bir tanıdığının ameliyattan sonra iyileşmediğini, hatta daha da kötü olduğunu anlatmış Mehmet Bey’e. Bu sohbet, zaten ameliyat olmaktan çekinen Mehmet Bey'i daha da korkutmuş, ameliyat olmak düşüncesinden neredeyse tamamen uzaklaştırmış.
Ağrıları giderek dayanılmaz hale gelen Mehmet Bey, eve kapanmış, artık normal hayatından kopmaya başlamış, içine kapanmış, depresyona dahi girmiş.
Vaktinin çoğunu kitap okuyarak ve internette gezinerek geçiren Mehmet Bey, biraz da eşi ve çocuklarının baskısıyla, artık bu şekilde yaşamaya katlanamayacağının da farkında olarak, tedavi arayışı içine girmiş. Bir karar vermesi gerektiğini, ya ameliyat olması ya da her geçen gün artan ağrılarıyla bu şekilde yaşamaya devam etmeyi göze alması gerektiğini görmüş. Başarılı bir doktor olan bir yeğeninin önerisiyle, internette kapalı omurga kanalı darlığı hakkında yazılarımızı okumuş, videolarımızı seyretmiş ve okudukları ilgisini çekmiş.
Sonuçta bütün endişeleri, korkuları ile beni görmeye geldi. Öyle ya, kapalı ameliyat, açık ameliyata göre daha zararsız, daha az riskli diye düşünmüş., bunu göze alabilirim demiş kendi kendine.
Onu uzun uzun dinledikten sonra, biraz yürümesini, birkaç kez oturup kalkmasını istedim, nasıl hareket ettiğini görmek istediğimi söyledim. Daha sonra da detaylı olarak muayene ettim, filmlerini inceledim. Gerçekten de birkaç adım attıktan sonra kalça ve bacaklarındaki ağrısı nedeniyle durmak ve oturmak ihtiyacı duyuyordu. Bacakları yavaş yavaş daha güçsüz hale gelmişti. Filmlerinde de bu durumu açıklayacak bir omurga kanalı darlığı çok net şekilde görünüyordu, omurilikten çıkan sinirler daralmanın bulunduğu bölgede ileri derecede sıkışmıştı.
Şu şekilde bir konuşma geçti aramızda;
- Ameliyat mutlaka gerekiyor Mehmet Bey, fazlasıyla ertelemişsiniz bu konuyu.
- Evet, bunun ben de farkındayım.
- Siz istemezseniz biz hiçbir şey yapamayız, ameliyatsız her yolu denemişsiniz.
- Artık istiyorum.
- Nasıl ikna oldunuz ameliyat olmaya?
- Çünkü artık dayanamıyorum. Fakat açık ameliyat istemiyorum, vida hiçistemiyorum. Kapalı ve vidasız yapacaksanız olurum.
- Yıllardır açık ameliyat çok az yapıyoruz, neredeyse hiç yapmıyoruz. Vida ise çoğunlukla gerekmiyor.
- O halde bir an önce yapalım. Ben artık rahat etmek istiyorum.
Mehmet Bey’in ameliyatı için gerekli hazırlıkları ameliyattan birkaç gün önce yaptık. Ameliyat günü geldiğinde, Mehmet Bey hala çok heyecanlıydı.
Ameliyat başarılı geçti. Mehmet Bey, ameliyattan birkaç saat sonra, biraz endişe ve korkuyla, biraz merakla ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Ağrıları tamamen geçmişti. Kendisi bile inanamıyordu bu duruma;
- Dik duruyorum artık.
- Evet, öne eğilerek durmuyorsunuz
- Koridorda yürüyebilir miyim?
- Akşam üzeri koridora çıkacaksınız, yarın da eve gitmeden önce merdivenleri inip çıktığınızı görmek istiyorum.
- Gerçekten mi? Uzun süredir merdivenlerden uzak durdum.
- Bundan sonra yataktan uzak duracaksınız.
Mehmet Bey, ameliyattan sonra bir gece hastanede kaldı. Hastaneden çıkınca birkaç gün oğlunun İstanbul’daki evinde kaldı, ameliyattan 5 gün sonra kontrol muayenesi için görüştük. Yüzü gülüyordu, keyfi yerindeydi. Ameliyat öncesinde varolan tedirgin hali gitmiş, sesindeki titreme kaybolmuş, tertemiz giyinmiş, eski hayatına bir an önce geri dönmeye hazırdı.
- Bir hafta sonra yürüyüşe çıkmaya, arkadaşlarıyla buluşmaya başladı.
- Mehmet Bey, ameliyattan sonra depresyondan da kurtuldu. Artık hayata daha umutlu bakıyordu.
- Mehmet Bey'in hikayesi, omurga kanalı darlığı hastaları için umut verici bir örnek.
- Ameliyat olmaktan korkmak, hastaların yaşam kalitelerini önemli ölçüde düşürebilir.